aklına esmek aklından geçirmek
Verb
takdir et(me)mek, kıymet/değer ver(me)mek.
I don't think much of his ideas: Onun fikirlerine kıymet vermem.
Aklıma gelmişken (söyleyeyim), ha … , sahi.
come to think of it, he has already been given what he needs.
Onu düşününce tüylerim ürperiyor.
önemli saymamak, mühimsememek.
birini gözü tutmamak
Verb
birinden pek hoşlanmamak
Verb
birinden fazla hoşlanmamak
Verb
gözünde birinin itibarı azalmak
Verb
biri gözünden düşmek
Verb
biri hakkında kötü düşünmek
Verb
(a) fikrini değiştirmek, vaz geçmek, caymak.
I was going to ask a question, but thought better of (doing) it. (b) daha iyi saymak, hakkındaki kanaatini düzeltmek.
iyi bir fikir olmadığına karar vermek
Verb
biri hakkındaki kanaatini düzeltmek
Verb
biri hakkında çok iyi izlenimleri olmak
Verb
gözünde birinin itibarı azalmak
Verb
biri hakkında kötü düşünmek
Verb
biri gözünden düşmek
Verb
çok sevmek/hoşlanmak.
I don't think much of that: O hiç hoşuma gitmez.
(a) çok sevmek, (b) -le çok övünmek, pek değer vermek.
think no end of oneself: kendini çok beğenmek.
kendini çok önemli görmek
Verb
önem vermemek, kolay görmek.
birşeyin önemli olmadığını düşünmek
Verb
birşeye önem vermemek
Verb
birşeyi önemsiz görmek
Verb
hatırlamak, düşünmek, hayal etmek, saymak.
I couldn't think of it: Dünyada böyle bir şey yapamam/yapmayı
aklıma bile getirmem.
I think very highly of him: Benim nazarımda onun değeri büyüktür.
He is well thought of: İtibarı yüksektir, hatırı sayılır.
I told him what I thought of him: Ona haddini bildirdim, ne mal olduğunu yüzüne karşı söyledim.
(a) önemsiz saymak, kale almamak, hesaba katmamak, önem/kıymet vermemek, (b) çekinmemek, tereddüt etmemek.
birine kibar davranmak
Verb
birine karşı düşünceli davranmak
Verb
birini aday olarak düşünmek
Verb
birini aday olarak düşünmek
Verb
birinin birşey olduğunu düşünmek
Verb
birini birşey olarak görmek
Verb
sadece kendini düşünmek
Verb
biri hakkında iyi fikri olmamak
Verb
komşularını hor görmek
Verb
çok değer vermek, çok sevmek.
birini son derece beğenmek, takdir etmek, sevmek.
He may get angry sometimes, but he really thinks the world of you.
birine fazla değer vermek
Verb
(a) kendini beğenmek, (b) hep kendini düşünmek.
biri hakkında iyi düşünmek
Verb
daha iyi düşünmek, tekrar teemmül etmek, fikrini değiştirmek.
She was tempted to make a sarcastic retort, but thought better of it: Alaycı bir cevap vermek üzere iken fikrini değiştirdi.
(a) önem vermemek, mühimsememek, kolay sanmak.
He thinks nothing of walking 25 km.: 25 km. yürümeyi
kolay sanıyor. (b) anlayamamak.
I could make nothing of what he said.
aklına gelebilen her fikri ileri sürmek
Verb
! Acayip, kimin aklına gelirdi?
! Hayret, kimin aklına gelirdi?